Başlangıç olarak ağız içi sağlığını kötü etkileyen durumları ortadan kaldırmalı ve tedavi yoluna gidilmelidir. Genel olarak koruyucu diş hekimliği uygulamaları:
Ağız Bakımı – Fırçalama: Diş fırçası kullanımına bebeğin arka dişlerinin çıkmasından sonra başlanabilir. İlk dişler ağızda göründüğünde temizlenmeye başlanmalıdır. Bu yaşlarda önemli olan çocuğa diş fırçalama alışkanlığını kazandırmaktır. Çocuklar diş fırçalarken çoğu zaman dişlerinin görünen ve ulaşılan yüzlerini fırçalar. Oysaki mikroplar, dişlerin ara yüzlerini ya da çiğneme yüzeylerinde daha kolay birikir. Bu nedenle fırçalamadan sonra ebeveyn kontrolü şarttır. Süt dişleri daima dişlere sürme rehberliği yaptığından dikkatle korunması gerekir.
Fissur Sealent (Fissür Örtücü): Koruyucu diş hekimliğinin temel tedavi yollarından biridir. Daimi (kalıcı, sürekli) dişlere, dişleri korumak amacıyla uygulanır. Tedavinin yararı ile süre doğru orantılıdır. Yani tedavi uzun zaman için düşünülürse, çok yararlı olan bir tedavi yöntemidir. Dişlerin çiğneme yüzeylerini örten ve dişleri çürüğe karşı koruyan akıcı kıvamda bir maddedir. Çoğunlukla azı dişlerine uygulanır. Bunun nedeni diş yapısı olarak girinti çıkıntılı bir formu olması ve bu girintilerde besin birikme ihtimalinin yüksek olmasıdır. İlk daimi diş için çürük riskini en aza indirme amacı güderek, çocuklarda ilk süren diş olan 6 yaş dişleri en sık fissür örtücü uygulanan dişlerdir. Fissur örtücü uygulama ile bu girintiler kapanır, çürük oluşması engellemeye çalışılır. Kesinlikle ağız bakımı bilinci tam gelişmemiş çocuklar için uygulanması gerekir. Yetişkinlerde de uygulanabilen bu tedavide diş yapıları gözlenmeli, derin pit ve fissürler varsa bu uygulama yapılmalıdır. Yapılan araştırmalarda fissür sealant uygulamasının diş çürüğü oluşumunu % 85 – 90 oranında engellediği söylenmektedir.
Flor Uygulaması: Flor madde olarak dişlerde çürüklere neden olan asit oluşumu aşamasında reaksiyona dahil olarak asit oluşumunu engeller. Süt ve sürekli dişler 15 yaşına yani dişlerin olgunlaşma yaşına kadar adeta bir sünger gibi yararlı ve zararlı şeyleri emmektedirler. Bu yaşa kadar uygulanan flourid uygulamaları hem diş çürüklerini önlerken hem de dişin yapısına katılıp bir dolgu malzemesinden ziyade dişi dış etkenlere karşı daha uzun süre korumaktadır. Çürük oluşumunu engeller. Ayrıca hassasiyet giderici özelliği de vardır. Uygun dozlarda, profesyonel bir ekip tarafından uygulandığında zarar vermesi mümkün değildir.
Koruyucu tedavi uygulamasında belirli bir yaş sınırlaması yoktur. Ancak bazı tedaviler diş sürmesine, değişmesine bağlı olarak şekil almaktadır. Örneğin çocuklarda süt dişlerindeki çürükleri önleyerek ileri yaşlarda meydana gelecek yer darlıkları, çapraşıklıkları engelleyebiliriz.
Yetişkinlerde diş çürüklerine derinleşmeden müdahale edilir, diş kaybı olması engellenmeye çalışılır. Hamile hastalar için de ayrı bir koruyucu uygulama süreci vardır. Hamilikte ilk 3 ay ve son 3 ay tedavi yapmaktan kaçınırız, eğer kesinlikle bir tedavi gerekiyorsa 2. trimestar dediğimiz orta 3 ay tercih edilir. İdeal olan hamilelik öncesi tüm diş tedavilerin bitirilmesidir.