Kırık: Yüzeysel kırılmada dişin tepesinin sert dış kaplaması ile sınırlandırılmasıdır. Eğer kırık dişten ayrılmazsa genel olarak ciddi düşünülmez. Bu durumda da keskin kenar rahatlıkla tedavi edilebilir.
Ciddi kırılmada ise dişler sıcağa soğuğa, dokunmaya hassas duruma gelmiştir. Dişin iç kısımları, daha hassas kısımları zarar görmüş olabilir. Bu durum bakteriyel enfeksiyon oluşmasına da neden olabilir.
Yer Değiştirme: Şiddetli bir travma ile diş yer değiştirebildiği gibi dişetinde daha derine gömülebilir, gevşeyebilir. Çok şiddetli bir travmada ise diş tamamen kırılabilir ya da diş destek kemiğini kırabilir. Çoğu yer değiştirme durumlarında hassas kan damarları zarar gördüğü için kanal tedavisi gerekebilir.
İlk olarak anne babanın soğukkanlı olması panik yapmaması gerekir.
Herhangi bir şekilde yaralanma sonucu eğer dişlerde hasar olduğu düşünülürse hemen vakit kaybetmeden pedodontiste başvurmak gerekir.
Eğer bulunabilirse kırılan diş parçasını süt veya suyun içine koyarak acilen diş hekimine ulaştırmak gerekir. Diş hekimi kırık parçanın durumuna göre dişi kendi orijinal dişin üzerine yapıştırabilir.
Eğer kırılan diş parçası bulunamıyorsa da ivedilikle diş hekimine gidilmelidir. Hekim kayıp olan diş dokusunu durumuna göre özel araçlar ve malzemeler kullanarak estetik bir şekilde tedaviyi yapacaktır.
Yaşanan travmadan sonra uygulanacak tedavi tamamen travmaya uğramış dişin travma sonrası durumuna bağlıdır.
Travmadan sonra dişler sadece oynama yapıyorsa, yerinden çıkmamış ise diş asla sallanmamalıdır. Diş hekimine gösterilmelidir.
Travmadan sonra dişler yerinden çıkmışsa, travmaya neden olan kazanın ya olayın olduğu yerde çıkan diş aranır. Eğer bulunabilirse dişin kök kısmına çok dokunulmadan yıkanmalı ve soğuk pastörize süt, su, tükürük, serum fizyolojik gibi sıvı ortamlarda saklanmalı ve diş hekimine ulaştırılmalıdır. Travmanın olduğu yer ile ilgili bilgilerin hekime anlatılması gereklidir. Yerinden çıkan eğer süt dişi ise yerine tekrar yerleştirilmez. Travmadan dolayı zarar görmemiş olsa bile altta bulunan sürekli diş germi çıkan diş yerleştirilmeye çalışırken zarar görebilir. Travma olduğu yerden diş röntgeni çekilerek, alttaki sürekli diş germinin zarar görüp görmediği belirlenir. Travmayı yaşayan hastanın akut-kronik bir hastalığı olup olmadığı, alerji hikayesi tetanos aşısı ile ilgili bilgilendirmeler de yapılmalıdır. Bu tip olaylarda zaman tedavinin başarılı olması ile diş hekimine başvurulma süresi direkt ilgili ve çok önemlidir. Geçen her dakikada diş kökünde daha fazla hücrenin öldüğü unutulmamalıdır.
Çatlamış veya kırılmış dişlerde zaten hasar görmüş olan dişlerde daha fazla hasara yol açmamak için zamanın çok iyi kullanılması gerekir. Çatlaklar röntgenle bile her zaman rahatlıkla görünmeyebilir. Havaya karşı hassasiyet varsa, sıcak-soğuk yiyecek içeceklerde hassasiyet varsa, çiğneme işlemi sırasında ağrı oluşuyorsa çatlaktan söz edilebilir.
Kırılmış dişlerde tedaviye röntgen ile başlanır. Diş kökünde de kırık varsa bunu röntgenle görebilmek mümkündür. Diş kökünde kırık yoksa, ağız içinde görünen kısımda yani kuronda kırık varsa kırık boyutuna göre tedavi şekli uygulanır. Kırıkla beraber dişin sinir dokusu ortaya çıkmışsa, kısa sürede hekime ulaşılırsa çeşitli materyaller ile dişin canlılığı sağlanabilir. Büyük diş kırığı varsa ve diş etine yakınsa hastanın yaşına göre dişin çekilmesi de mümkündür, sinir tedavisi yapılarak dişin ağızda kalması da sağlanabilir.
Parçası kopmuş dişin tedavisinde kopan dişin büyüklüğü tedavinin şeklini belirler. Kaplamalar, kuronlar, dolgular tedavi seçenekleridir. Dolgu ve protez diş kopması durumunda yenilenmesi gereklidir.
Travma sonrasında diş gömülmesi olabilir. Bu durumda travma sonrası diş görünmez ve ailelerde dişin düştüğünü, kaybolduğunu düşünebilirler. Oysa diş kemik içine gömülmüş olabilir. Bir süre sonra dişin yeniden ağız içine sürdüğü görülür. Fakat travma nedeniyle bu kez farklı bir yerden çıkar, yani normal yerinden çıkmaz. Uzun sürede diş hala çıkmıyorsa dişin gömük olma riskini göze almayıp dişi çekmek gerekebilir. Gömük diş zamanla sürekli dişin sürmemesine neden olur.
Travma sonrasında dişler üzerinde gözle görülebilecek bir hasar yoksa bile yine de diş hekimine gidilmesinde fayda vardır. Dişin çevre dokusunda ve kökünde kırıklar, hasarlar oluşmuş olabilir. Önlem alınmadığında, tedavi edilmediğinde uzun dönemde bu travmaların diş çarpıklıklarına, diş kayıplarına yol açabileceği unutulmamalıdır.
Travma sonrası tedavi edilen dişler uzun süre belirli aralıklarla kontrole tabi tutulmalıdır.
Hekim önerilerine mutlaka uyulmalıdır.